Femin Yalçın

Verdiği Kilo
20

6 ayda 20 kilo verdi 7 yıldır da formunu koruyor

2006 yılında 74.5 kilo ile başladığı diyet programı ile 6 ayda 20 kilo vererek 54.5 kiloya ulaşan Femin Yalçın, bu tarihten itibaren dengeli beslenme alışkanlıklarını sürdürerek formunu korumayı başardı. Verdiği kiloları geri almak bir yana, bu süreçte sporun da yardımı ile 4 kilo daha verdi.

Femin Yalçın. Şu anda 26 yaşında. Park Sima Sağlıklı Zayıflama Polikliniği ile henüz 19 yaşında iken tanıştı. Her hafta yeni bir diyet listesi hazırlanarak takip edilen Yalçın, altı ayda tam 20 kilo zayıfladı. Femin Yalçın, diyet yaptığı zamanki beslenme şeklini ‘Yaşam biçimi’ haline getirdi ve bu sayede 2007 senesinden bu yana 4 kilo daha verip, kilosunu korumayı başardı.

İlkokula başladığı sene tanıştığı fast food ve abur cuburlar yüzünden hızlı bir şekilde kilo almaya başlamış. Park Sima Sağlıklı Zayıflama Polikliniği’ne başvurmaya karar verdiğinde, üniversite ikinci sınıftaymış. Yani ergenlik dönemimi, kilolu bir birey olarak geçirmiş. O zamanlar fazla kilolarının sağlığımı kötü yönde etkilediğini fark etmiyor, dolayısıyla onları pek dert etmiyormuş. Hatta kendiyle barışık ve özgüveni yüksek bir kişi olduğu için kilo vermeyi istemiyor, evde annesinin pişirdiği yemeklerin hiçbirini yemiyor, sürekli dışarıdan pizza, hamburger gibi yemekleri yemeyi tercih ediyormuş.

YEPYENİ BİR HAYATA

Ailesi bu durumdan hiç hoşnut değilmiş ve Femin’i sürekli zayıflama konusunda ikna etmeye çalışıyorlar, her daim yeni bir spor kursuna yazdırıyorlarmış. Bu sporlar arasında, ritmik jimnastik, step, aerobik, pasif jimnastik ve tae bo bulunuyor. Ailesini isteğiyle birkaç farklı diyetisyene, bir kere de akupunktura gitmiş. Arkadaşlarıyla birlikte birbirlerini gaza getirerek 10 günde 6 kilo verdiren ama bu sırada metabolizmayı neredeyse durduran saçma sapan diyetleri de uygulamış. 20 yaşımdayken bir gün gazetede Park Sima’ya gelerek kilo veren bir lise öğrencisinin röportajını okumuş. ‘O anda’ kilo vermek için kararını vermiş. Hemen annesinden randevu almasını rica etmiş.

MEĞER ZOR DEĞİLMİŞ!

“Kilo vermek hiç de zor değilmiş. Ben hep zor olacağını düşünmüştüm. Belki de o yüzden o güne kadar hiç kilo vermeyi istememiştim. Meğer hiç de öyle değilmiş. Aksine çok kolaymış. Haftanın bir günü görüşmeye geliyordum. Bana dersimin olduğu günlere ve saatlere göre değişen, içinde okulda kolayca bulabileceğim yemekleri barındıran bir diyet listesi hazırlandı. Ben sadece ona uyuyordum. Sınav haftalarım ve yılbaşı doğum günü gibi özel günler için bile özel listeler hazırlanıyordu. Bunu o kadar güzel ve dengeli yapıyorlardı kendimi hiç aç hissetmeden, bir sonraki öğün gelmiş oluyordu. Yani kilo vermek benim için gerçekten çok kolay oldu. Ayrıca, buhar makinesi almamızı ve sebzeleri buharda pişirmemizi önerdiler. Bu sayede sebzeler kaynamadıkları için vitaminleri de kaybolmuyordu. O zamana kadar hiçbir sebzeden hazzetmeyen ben, sebze yemeklerini sevmeye başladım. Şimdi gün içinde sebze yemediğimde kendimi eksik hissediyorum. Hiç mi pizza yemiyorum? Hayır. Tabi ki yiyorum ama hem porsiyonlarım küçüldü hem de kepekli hamura yapılan sebzeli pizzaları tercih ediyorum” diye duygu ve düşüncelerini anlatan Femin Yalçın, yönlendirmeyle diyete başladıktan 3 ay sonra yine Park Sima bünyesinde bulunan Power Plate’e başladı.

SPORU BIRAKMADI

Haftanın üç günü yarımşar saat Power Plate’de çalıştı. Bunun yanında haftada iki ya da üç gün evindeki koşu bandında hızlı tempoda yürüyüşlerini yaptı. Kilo verme serüveni bittikten sonra da sporu hiçbir zaman hayatından çıkarmadı. Geçtiğimiz 6 yıl içinde koştu, spor salonuna gitti, pilates yaptı. Kendisini spora verdi. Hatta, evde bilgisayardan videolar izleyerek fitness yapmaya başladı. O zamandan beri haftanın 5 ya da 6 günü, günde yarım saatimi spora ayırdı. Vücudu her geçen gün daha fit bir hale geldi. Sosyal medyada da Shaun T, Zuzanna Light, Tania The Machine gibi dünyadaki fitness fenomenlerini takip etti. Sağlıklı beslenme ve spor artık yaşam tarzı haline getirdi.

FEMİN YALÇIN NE DÜŞÜNÜYOR?

“Birçok kilo vermiş birey gibi ben de kilo vermenin zor olmadığını düşünüyorum. Asıl önemli olan indiğiniz o kiloyu korumak. Diyetim bittiğinde eski günlerdeki gibi sağlıksız ve kalorili şeyler yemeye başlasaydım, tüm verdiğim kiloları geri alırdım. Üstüne bir de başarısız olduğumu düşünüp umutsuzluğa kapılırdım. Diyetim bittiği günden beri neyi ne kadar yediğime dikkat ediyorum. 6 yıl içinde ufak, hatta bazen büyük kaçamaklar oldu tabii ama bir sonraki öğünde ya da günde onu bir şekilde dengelemeyi başardım.

İnsan kilo verdiğinde güzelleşiyor, gençleşiyor, özgüveni artıyor, ama hepsinden önemlisi daha sağlıklı ve konforlu bir yaşama sahip oluyor. Kan değerlerim 18 yaşımdaki halimden çok daha iyi. Ayrıca 18 yaşımdaki fotoğraflarımı görenler şimdi çok daha genç göründüğümü söylüyorlar. İnsanın sağlıklı ve başarılı bir yaşam sürmesindeki en önemli etkenlerden birinin de yakın çevresi olduğuna inanıyorum. Ailem, arkadaşlarım ve nişanlım beni bu konularda hep desteklediler.

Açıkçası, vermiş olduğum 24 kilonun benim hayatımda olması gerektiğinden çok daha fazla önemi var. O süreç benim için bir dönüm noktası diyebilirim. Ben sadece kilo vermedim, bir şeyi gerçekten istediğimde yapabiliyor olduğumun ve ne kadar iradeli bir insan olduğumun farkına vardım. Bu sayede 2009 yılında 8 yıldır günde en az bir paket içtiğim sigarayı hayatımdan çıkardım. Dört senedir ağzıma sürmüyorum. Sadece bu da değil, kendimi derslerime adadım, okulda not ortalamamı yükselttim, burs aldım, akademisyen olmaya karar verdim. Geçtiğimiz temmuz ayında uygulamalı matematik ve istatistik alanındaki doktora eğitimimi tamamladım. Ben artık istediği her şeyi başarabileceğinin bilincinde olan bir doktorum.”

Bu Yazılar Dikkatinizi Çekebilir

error: Böyle bir işlem geçersiz kılındı!